Son yıllarda sık sık duymaya başladığımız kompost terimi aslında birçok farklı dil ve kültür tarafından paylaşılan, ortak bir uluslararası terim. Aynı şekilde, terimin kökü de birçok dilde “k-m” veya “c-m” sesleriyle temsil edilmekte olan bir kök. Sadece İngilizce veya Latince gibi batı dillerinde değil, Türkçe, Arapça, hatta Japonca gibi orta-asya, orta-doğu ve uzak-doğu dillerinde de görülen, “gelmek, bir araya gelmek, toplanmak, birleşmek, karışmak, kaynaşmak…” gibi bağlamları kapsayan uluslararası nitelik taşıyor. Üstelik, bu kökten türeyen ve yakın bağlamlara sahip sayısız terim bugün halen birçok dilde, günlük yaşamda yoğun biçimde kullanılmakta.
Uluslararası kültürün ortak bir değeri ve de son derece geniş kapsamlı olan bu kökten türeyen “kompost” terimi, ülkemizde gerçi yakın zamanlarda yaygın olarak kullanılmaya başlandıysa da, sadece günümüze ait yeni bir terim olmayıp ortaçağ yıllarında yerleşik köy yaşamında, özellikle kalabalık kent yaşamında yeri olan bir uygulamaydı; hatta antik dönemden bu yana bilinen ve ekonomik öneme de sahip olan bir sosyal etkinlikti. Yani “sağlık sorunu yaratmaması için atıkların zararsız bir şekilde işlenmesi” diye tanımlayabileceğimiz bu etkinlik, aslında günlük yaşamın olmazsa olmaz rutin bir uygulaması olarak vazgeçilmez ve ihmal edilemez türden, günlük işlerden biriydi. Eski Sümer ve Hint metinlerinden bu yana, kompost yapımına dair yöntemler anlatılır. Roma döneminde tarım üzerine yazılan kitaplarda da kompost, tarımsal faaliyetlerin bir parçası olarak geçer.
Kısacası, kökeni itibariyle ta bakırçağ dönemine dek uzanan, geleneksel bir faaliyetten söz ediyoruz. Görülüyor ki, kompost eski çağlarda bile, evsel veya tarımsal atıkları “çöpe atma”nın veya “hijyenik bir şekilde bertaraf etme”nin ötesinde, toplumsal ekonomiye değer katan bir “yeniden değerlendirme” yöntemi olarak anlaşılmakta.
Sonuç olarak “kompost” terimi, farklı kaynaklardan gelen organik maddelerin biraraya getirilmesini ve birbirlerine karışmalarını ifade ediyor. Ancak bunun “rastgele” veya “herhangi” bir karışım değil; “nitelikli bir karışım” olduğunu, istenen sonucun alınabilmesi için bilimsel temellere dayanan bir belirli bir yöntem gerektirdiğini vurgulamalıyız.
Günümüzde özellikle kentsel alanda giderek yayılan çağdaş kompost kültürüne damga vuran unsur ise kimyasalların egemenliği döneminde yeniden keşfedilen ama sadece pratik deneyimler üzerine değil, artık bilimsel temeller üzerine oturan çağdaş kompost uygulamalarıdır. Çiftçinin Kompost El Kitabı ve Latin Amerika Deneyimleri adlı eserde ise daha ziyade kırsal kompost uygulamaları ön plana çıkıyor.