Organik Tarım ve Kompost

Kompost yapmamızın belli başlı iki amacı var;
– hem organik atıkların çevre kirliliğine yol açmasının önüne geçmek,
– hem de organik atıklardan yararlanarak toprağımızı yeniden organik toprak haline getirmek.
Her iki amaç da çok önemli ve değerli ama birbirleriyle asla çelişmiyorlar, aksine birbirlerini tam olarak destekliyorlar. Yani birini tercih edip diğerinden taviz vermek gibi bir durum asla söz konusu değil.
En çevreci kompostlama sürecinin sonunda elde edeceğimiz ürün, tarımda gönül rahatlığıyla kullanabileceğimiz kalitede bir kompost olacağı gibi, “tarım için kompost” yaptığımızda ise zaten çevreyi en mükemmel biçimde korumuş oluyoruz.
Görülüyor ki, organik tarım ülküsü ile çevreyi koruma ülküsü burada bir kez daha buluşuyor.
Dolayısıyla, atık işleme tesislerinde kompost yapım süreçlerini tasarlarken, her iki amacı da aynı anda ve eşit ölçüde gözetmek dışında bir seçeneği düşünmemeliyiz; ve mutlaka “iyi kompost” yapmayı hedeflemeliyiz; aksi halde ne çevre sorununa layıkıyla çözüm getirebiliriz, ne de tarım sorununa!
Özellikle, kompostun organik tarımdaki eşsiz katkısını asla gözardı etmemek durumundayız.
Doğa Ana’nın kara toprağı yaratma yöntemi olarak kompost, başka türlü asla yeri doldurulamayacak, olmazsa olmaz bir organik tarım girdisidir.
Kompost deyince ilk akla gelen ve adına “sıcak kompost” (veya ısıl kompost) da denilen geleneksel kompostun üretiminde bir takım zorluklar vardır: ısı, nem, istifleme, oksijen, çevirme, zamanlama gibi parametrelerde ustalaşma ve uzmanlaşma gerekir, bilgi ve deneyim gerekir, özellikle konunun biyolojik tarafının iyi bilinmesi ve kompostun oluşum ve olgunlaşma süreçlerinin yakından izlenmesi gerekir. Bu gibi güçlükler nedeniyle olsa gerek, başarılı uygulamaları ender görülür. Bu bağlamda, belli bir reçeteye bağlı kalarak yapılması ve zaman içinde denenmiş ve sınanmış rutinleşmiş bir uygulamaya dönüşmesi halinde, hem çok daha kolay ve hem de başarı yüzdesi daha yüksek olur.
Buna karşın, kentliler arasında daha çok tercih edilen ve “soğuk kompost” olarak da adlandırılan solucan kompostunda ise süreç daha kolay işler çünkü herşey solucanların yönetimine ve emeğine bırakılır. Bu yöntemle elde ettiğimiz solucan kompostu da, çok kaliteli bir komposttur ve sıcak kompost gibi gerek doğrudan toprağa katılarak, gerekse sıvı haldeki türevleri yoluyla uygulanabilir.
Sıcak kompostun ve solucan kompostunun (veya solucan gübresinin), orta ve uzun vadede toprağın rehabilitasyonuna katkısının yanısıra tarımsal üretim üzerinde kısa vadede de olumlu etkiler gösterdiği bilinmektedir.
En iyi bilinen yararlı etkileri arasında bitkinin erken filizlenme, erken çiçeklenme, erken gelişimi ve erken hasat; daha canlı görünüm, daha fazla albeni; daha doğal kokusu ve tadı; daha verimli üretim; bitkinin hastalıklara ve zararlılara daha yüksek direnç kazanması; daha fazla su tutulumu sayesinde, daha az sulama ihtiyacı; gübre ve ilaç “ihtiyacı”nda azalma, hatta sıfırlama; sağlıklı gıda ürünleri ve sonuçta sağlıklı toplum; organik atıkların değerlendirildiği bedava katma değer, çevre dostu üretim; gibi üstünlükleri sayılabilir.
Görüldüğü gibi dünya insanlığı kimyasalcı yöntemleri terk edip organik tarımı tercih ettiğinde üretici de tüketici de bundan sayısız yarar görecektir.

Bunca yarar, kompostun içindeki mineralize olmuş inorganik besin unsurları veya sadece organik madde sayesinde değil, asıl yarar, kompostun içinde barınan zengin biyoloji ile, bizzat içerdiği mikroorganizmalar yoluyla sağlanmaktadır. Kompost bitkiye, evet belki bir miktar besin unsuru sağlıyor olsa da, asıl yararı toprağın biyolojisini destekleyip zenginleştirmek sayesinde göstermektedir.

» BİYOLOJİK YAKLAŞIM »

 

İçeriği Paylaşın: